4 Şubat 2017

Kültür Hapı - Şubat'17


Aşk Hastalığına Tedavi Kitabı

Tarih hakikaten ilginçliklerle doludur. Tarihle ilk karşılaşmamız genellikle ‘siyasi tarih’ ile olmaktadır. Siyasi tarihte de şüphesiz ilginçlikler vardır. Fakat tarih ile biraz daha uğraşınca ‘kültür tarihi’nin bize sundukları şüphesiz daha ilginç olduğu fark edilecektir. Peki, “bilim tarihi” nedir? Bilim tarihi, bizlere siyasi ve kültürel tarih alanlarındaki ilginçliklerin de ötesinde aklımızı zorlayan “bu kadar da olur mu?” dedirtecek şeyler ile karşımıza çıkmaktadır. “İslam Tıp Tarihi” alanı da bunların başında gelmektedir. Nasıl mı? Bir örnek ile bu düşüncemizi pekiştirelim.


428/1037 yıllarında Basra’da tıp ve felsefe ilişkisine dair bir tartışma sonucunda tabiplerin ricası ile ele alınan bir kitap vardır. Bu kitabın yazarı İslam dünyasında sekizinci yüzyıldan itibaren şöhreti yayılan hekimleriyle ünlü Bahtişû ailesinin bir mensubu olarak dünyaya gelen Ebû Said Ubeydullah bin Bahtişû ( ö. 450/1058) olarak bildiğimiz hekimdir.

“Tıp Sanatı ve Nefsin Halleri” olarak “Litera Yayıncılık” tarafından yayına hazırlanan bu eserin tercümesini Abdülkadir Coşkun yapmıştır.  Eserin içeriğine gelecek olur isek yukarıda değindiğimiz gibi tıp ve felsefe ilişkisine dair 


bir tartışma sonucu bu eser ortaya çıkmıştır. Nasıl mı olmuştur? Birçok tıp âlimi ve felsefeciler ile oluşan ilmi bir ortamda konu; “tabiplerin nefisle ilgili (psikolojik) durumları ve aşkın bir hastalık olduğunun dikkate alınması” gerektiğine dair tartışma yapılmıştır.

Bu konuyla ilgili o döneme kadar olan tıp otoritelerinin görüşleri merkeze alınarak incelenen bu konu daha sonra Buhtişû’nun eserinde görüşler ayrıntılı işlenmiştir. Bu otorite isimler ise şu şekildedir; Hipokrat, Galen, Platon, Aristoteles.

İkinci bölüm ise aşk bilinenin aksine bir hastalık olarak değerlendirilmiştir. Burada aşkı o dönemki yaygın olan mizaç teorileri açısından değerlendirmiştir. Bahtişû bu değerlendirmeye yaparken aşkın işaretleri, etkileri gibi birçok konuya değinmiştir. En önemli kısım ise aşk hastalığının çözümü yani formülü verilmektedir.






Aşk’a dair birkaç söylem:



Aşk düşünceyi meşgul eden ve ruha karışan bir esintidir. Cevherî ve felekidir; yıldızların yükselmesiyle ortaya çıkan güç sayesinde açığa çıkar ve onu nefsilerin biçimlerine kavuşması doğurur.”  Masaksâr
Aşk sevginin aşırısıdır. Buna bazen vücuttaki fazlalığı dışarı atmaya duyulan doğal ihtiyacın artması sebep olur. Bazen de ruhun hoş bir manzaraya veya enfes bir resme yakın olma arzusu sebep olur.” İbn Mendeveyh el-İsfehânî
Aşk, mıknatısla demirin birbirine benzemesi (müşâkele) gibi ruhani bir benzerliktir.” Themistius

Yazının başında tarihin ilginçliklerin bahsetmiştik. Şimdi buyurun sizi ‘bilim tarihi’nin ilginç kısmına alalım. Sizce aşk bir hastalık mıdır? Öyle ise “Tıp Sanatı ve Nefsin Halleri” kitabını tavsiye ederiz. 



“70 bin yıl önce homo sapiens hala Afrika’nın bir köşesinde kendi işiyle meşgul olan önemsiz bir hayvandı. İlerleyen bin yıllarda kendisini tüm gezegenin efendisi ve ekosistemin baş belasına çevirecek dönüşümü gerçekleştirdi.”

Baylar, bayanlar, evrime inananlar, tamamen yalanlayanlar, kafası karışıklar, bu ay size önereceğimiz kitap insana insanı anlatan  “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens”. Yuval Noah Harari’nin yalın, anlaşılır, akıcı bir üslupla kaleme aldığı bu eser Kolektif Kitap Yayınları’ndan okuyucunun beğenisine sunulmuştur. “Önemsiz bir hayvan’’ başlığı ile giriş yapan Harari, yer yer farklı ideolojileri aynı potada eritmiş yer yer kendine yepyeni yollar açmıştır. Elinizdeki bu eserle insanın zaman denilen yolculuğundaki zorlu, bir o kadar 
da ilginç macerasına ortak olmaya, modern dünyanın getirdiği temel sorulara cevaplar bulmaya hazır olun. Zira tarih ile bilim hiç bu kadar yakın olmamışlardı. Geçmişe bakarak geleceğe bir pencere açmaya çalışan eserin en çarpıcı noktası ise insanın en büyük zararının kendine oluğu gerçeğini yüzümüze vurulmasıdır. Her ne kadar bazı dini anlayışlarla çelişkiler içerse de popüler bilim kitapları meraklılarının mutlaka okuması gereken kitaplar arasında kendisine sağlam yer edinmiştir.



Bu ayın göze çarpan dergisi Populer Science Türkiye. İngiltere menşeli olup birçok ülkede basılan bu dergi Ocak 2017 sayısında ‘Derinlerde yaşayıp hiç gün yüzü görmeyenler ‘ ve  ‘Keşfetmeye Hazır Mısın?’ başlığıyla kendisini seçtiriyor.  Dergiyi incelemeye koyulduğunuzda Megapikseller başlığı altında çikolata katili bir mantarı, batık ormanı ve tahtakurusunun net birer fotoğrafıyla bilmediklerimize hızlı bir giriş yapıyoruz. Şimdi, Gelecek ve El Yapımı bölümleri altındaki konularda tarih boyunca nerelerde uyuduğumuz, evrenimiz ve kâinatın 3B haritası, haritalardaki hala keşfedilmemiş bölgeleri ve denizaltıları hakkında şaşırtıcı bilgileri öğreniyoruz. Kapak yazısıyla bizi çeken bölüm deniz canlıları ise ayrı bir hayrete düşürür türden. Okyanusun derinliklerinde yaşayan sıra dışı canlılar dünyamızın keşfedilmemiş sayısız parçası olduğunu gösteriyor. Öyle ki Okyanus tabanının sadece %10’u haritalanmış durumda.
Derginin sonuna yaklaştıkça bizi El Yapımı bölümünde Galileo’nun teleskopu ile karşılıyor.  Burada kolayca ulaşabileceğimiz malzemelerle el yapımı teleskop, hayatta kalma kiti, cetvellerden sekstant* yapımını anlatıyor.

Son kısım soru&cevaplara ayrılmış. Sizinde merak ettiklerinizi (sorucevap@popsi.com.tr) adresine gönderip keyifle takip edebileceğiniz bir alan. Genel olarak dergiyi ele aldığımızda ise satırlarca bilgi verip sıkmayan, bilmediğimiz veya dikkat etmediğimiz alanları keyifle okutan dergi. Ayrıca bazı yazılara ait videoları da https://www.youtube.com/channel/UCEIOFgboUYjhEiV9qdPUoqw adresinden izleyebilirsiniz.

*Sekstant: Gökyüzünde hedeflediğiniz bir nokta ile ufuk arasındaki mesafeyi ölçmeye yarayan araç
 Kaynak:POPULER SCİENCE TÜRKİYE Ocak 2017, 57.sayı , popsci.com



Müzik Serüveninde Düşünce

Tarihteki bilim serüvenine bakıldığında Mezopotamya, Hint, Çin ve Yunan medeniyetinden gelen birikimlerin İslam medeniyetinde gelişmesi ve Avrupa’ya taşındığını fark edersiniz. Yunan medeniyetinde aklınıza ilk gelen ve İslam medeniyetinde de “ilk hoca” olarak anılan MÖ 4.yüzyılda yaşamış Aristoteles’tir.  Aristoteles’in öğretileri İslam medeniyetinde alimler tarafından kabul edilmiş ve kendi düşüncelerini geliştirmelerinde bir “hoca” gibi yardımcı olmuştur. İbni Sinâ, İbn Tufeyl, İbn Rüşd gibi filozofların da kendilerine örnek olarak aldığı ve Aristotelesçi kavramına dahil olan düşünürler olmuştur. İbn Rüşd’ün 12.yüzyılda Endülüs Emevi devletinde önemli ilim insanı olması, İslam medeniyetindeki birikimin Avrupa dünyası tarafından takip edilmesini sağlamıştır. Peki, bu yazdıklarımızın müzik köşesiyle olan ilgisi nedir? Aristoteles(Aristotle) ve İbn Rüşd’ü(Averroes) hakkında küçük çaplı bir araştırma yaptığınızda karşınıza Kareem Salama’nin söylediği şarkı çıkıyor. Kareem Salama şarkısında Aristoteles ve İbn Rüşd’ün arkadaşlıklarının sonsuza kadar sürdüğünü, iyi bir takım olduklarını söylemektir. Tarihsel olarak baktığımız birbirini görmesi ve tanıması imkansız iki kişiden bahsediyoruz. Lakin siz birini görmeden de tanıyabilir, düşüncelerini bilebilir ve “düşünce arkadaşı” olursunuz; Aristoteles ve İbn Rüşd gibi. Düşünce arkadaşlarınızı bulabilmeniz ümidiyle, iyi dinlemeler!!



Sevgili okuyucularımız, geçen ay izlenmesi gerekenler bölümünde önerdiğimiz Fringe dizisiyle günümüze ve geleceğimize göz atmaya başlamıştık. Bu ay birazda geçmişe göz atalım dedik ve Charles Darwin’in 1859’da yayımlanan ünlü kitabı Türlerin Kökeni’ni yazarken yaşadıklarını anlatan Creation(Yaratılış)  filminde karar kıldık. Dönemin şartlarına, Darwin’in psikolojik durumuna, yaptığı deneylere ve çalışmalarına, eşi ve çocuklarıyla olan ilişkisine ve on yaşındaki kızı Anne’yi kaybettikten sonra yaşadıklarına yer veren filmi izlediğinizde evrim teorisinin ortaya çıkışını hazırlayan şartları daha iyi anlayabilirsiniz. Ülkemizde de müfredattan kaldırılmasıyla gündeme gelen ve kafalardaki soru işaretlerinin kolay kolay silinmeyeceği bir konu olan evrimi araştırmak ve daha iyi anlamak isterseniz bu film bir başlangıç noktası olabilir. Tabii ki okumalarla pekiştirmedikçe kolay anlaşılacak bir konu olmadığının farkındayız. Konu ile ilgili kitap ve dergi önerilerimiz için takipte kalın. İyi seyirler!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder