13 Eylül 2016

Bilimin Sevdiği Karışıklık: Gökyüzü



      Gece gökyüzünü ne kadar sıklıkla izlersiniz?  En son ne zaman muhteşem bir yıldız manzarasıyla karşılaştınız?    Ben en son harika bir yıldız manzarasıyla geçen ay Uludağ’ın zirvesinde, katıldığım bir etkinlikte karşılaştım. Şehrin ışıklarından uzak olmamız sayesinde sayamayacağım kadar çok yıldız tüm karmaşıklığıyla karşımdaydı. Daha sonra etkinliğin organizatörleri bize bir bir yıldızları, gökyüzündeki konumlarını ve görevlerini anlattılar. İşte o zaman tüm bu karışıklık anlam kazandı. Binlerce yıl önce de insanlar tıpkı benim gibi gökyüzüne hayran kalıyor, inceleyip anlamak istiyorlardı. Bunun için yüzyıllarca farklı görevleri olan aletler yaptı ama biz bugün bu aletlerden dönemine göre en işlevsel ve gelişmiş olanını tanıtmaya çalışacağız. Peki, bilenler çoktan tahmin etmiştir belki. Evet konumuz: usturlap. 


     Yıl MÖ 200’ler. Aynı bizim gibi gökyüzüne bakan ve o güne kadar Mezopotamyalılardan öğrendikleri gökyüzünün sırlarını araştıran insanların olduğu bir zaman. Yer şu anki yaşadığımız topraklar. Her şey Antalya’da Apollonios isimli Grek matematikçinin usturlabın en önemli özelliği olan Stereografik izdüşümünü keşfetmesiyle başlıyor. O nedir derseniz tık tık. Yıl MÖ 150 oldğunda İznik’te Hipparchos isimli Yunan bir matematikçi bu izdüşüm yöntemini kullanarak ilk usturlabımızı hazırlıyor.

     Bir tanım yapmak gerekirse usturlap, yıldızların konumlarını belirlemek için yapılan, aynı zamanda farklı astronomik hesaplamalar için de kullanılan bir alet.  İki Grekçe kelimenin birleşiminden oluşuyor: Astro (yıldız), lambanein (ölçmek). Astrolabos’dan İslam dünyasına usturlap olarak taşınıyor. İslam dünyasında büyük bir öneme sahip usturlabın yıldız ve güneşin uzaklıklarının hesaplanmasında, zaman tayini yapmakta, güneşin doğuşu ve batışını hesaplamakta dolayısıyla namaz vakitlerinin belirlenmesinde ve İslam dünyası için önemi olan kıble yönünün belirlenmesinde, gölge boylarının ölçülmesinde kullanılıyor. Eğer sizde bir gün usturlap kullanmak isterseniz temel astronomiyi bilmeniz gerekmekte, maalesef usturlap bir bilgisayar gibi tek başına tüm hesaplamaları işlemleri yapamıyor.

    Gelin usturlabın tarihi serüvenine devam edelim. 8. Yüzyıldayız.  Müslüman bir alim olan Dımaşklı Fezârî ilk defa usturlap yapıyor, lakin ne yaptığı usturlap ne de onu anlattığı kitap günümüze ulaşabiliyor. Günümüze ulaşan ilk kitap ise ünlü matematik ve astronomi alimi, cebirin babası Harizmi'ye ait.

    Günümüze ulaşmış en eski usturlap ise Bağdat usturlabı. Fakat Irak’taki savaştan sonra kaybolmuş. Umarız tamamen kaybolmamıştır ve hala güvenle bir yerlerde korunuyordur.





      Üzerinde tarih bulunan en eski usturlap ise yukarıda fotoğrafını görmüş olduğunuz Nastulus’a ait bu usturlap. 928 senesinde yapılmıştır.




      1000 senesinden önce yapılmış en güzel usturlap ise Biruni’nin de dostu olan el-Hucendî’ye ait. Üzerinde kalp, at, gülücük, kuş ve aslan figürleri bulunmakta.



Fotoğraflarına ulaştığımız bir diğer usturlap ise Resuliler hanedanından Sultan Melik el-Eşref’e ait. 1291 yılında yapılıyor.



En son olarak usturlap deyince aklımıza 10 yüzyılda yaşamış bir usturlap ustası olan Meryem el-İcliyye’yi hatırlatayım. Nam-ı diğer Meryem el- Usturlabi, usturlap yapımını babasından öğrenmiş ve babasının sanatını geliştirerek ismi günümüze ulaşan nadir bilim kadınlarından olmuştur. Araştırmaya değer bir hayat değil mi?
Hepimize iyi bayramlar!

Usturlabın parçalarını merak edenler şuraya tık: https://www.youtube.com/watch?v=2IwpjkeuOwg
Eğer bu konu ilginiz çektiyse usturlabın edebiyattaki yeri konulu şu ilginç yazıyı da okuyabilirsiniz.







Bu yazıda yararlanılan kaynaklar:



Süleyman Ertan Tağman’ın “Mustafa İbn Ali el-Muvakkit’in Usturlap Risalesini “         incelediği tezi