Gece
gökyüzünü ne kadar sıklıkla izlersiniz? En son ne zaman muhteşem bir yıldız
manzarasıyla karşılaştınız? Ben en son harika bir yıldız manzarasıyla geçen ay Uludağ’ın zirvesinde, katıldığım bir
etkinlikte karşılaştım. Şehrin ışıklarından uzak olmamız sayesinde
sayamayacağım kadar çok yıldız tüm karmaşıklığıyla karşımdaydı. Daha sonra
etkinliğin organizatörleri bize bir bir yıldızları, gökyüzündeki konumlarını ve
görevlerini anlattılar. İşte o zaman tüm bu karışıklık anlam kazandı. Binlerce yıl önce de insanlar tıpkı benim gibi gökyüzüne hayran kalıyor,
inceleyip anlamak istiyorlardı. Bunun için yüzyıllarca farklı görevleri olan aletler yaptı ama biz bugün bu aletlerden dönemine göre en işlevsel ve gelişmiş olanını tanıtmaya çalışacağız. Peki, bilenler çoktan tahmin etmiştir belki. Evet konumuz: usturlap.
En
son olarak usturlap deyince aklımıza 10 yüzyılda yaşamış bir usturlap ustası
olan Meryem el-İcliyye’yi hatırlatayım. Nam-ı diğer Meryem el- Usturlabi, usturlap yapımını babasından öğrenmiş ve babasının sanatını geliştirerek ismi günümüze ulaşan nadir bilim kadınlarından olmuştur. Araştırmaya değer bir hayat değil mi?
Hepimize iyi bayramlar!
Yıl
MÖ 200’ler. Aynı bizim gibi gökyüzüne bakan ve o güne kadar Mezopotamyalılardan
öğrendikleri gökyüzünün sırlarını araştıran insanların olduğu bir zaman. Yer şu
anki yaşadığımız topraklar. Her şey Antalya’da Apollonios isimli Grek
matematikçinin usturlabın en önemli özelliği olan Stereografik izdüşümünü
keşfetmesiyle başlıyor. O nedir derseniz tık tık. Yıl MÖ 150 oldğunda İznik’te Hipparchos
isimli Yunan bir matematikçi bu izdüşüm yöntemini kullanarak ilk usturlabımızı
hazırlıyor.
Bir tanım yapmak gerekirse usturlap,
yıldızların konumlarını belirlemek için yapılan, aynı zamanda farklı astronomik hesaplamalar
için de kullanılan bir alet. İki Grekçe kelimenin birleşiminden oluşuyor: Astro (yıldız), lambanein (ölçmek).
Astrolabos’dan İslam dünyasına usturlap olarak taşınıyor. İslam dünyasında
büyük bir öneme sahip usturlabın yıldız ve güneşin uzaklıklarının
hesaplanmasında, zaman tayini yapmakta, güneşin doğuşu ve batışını hesaplamakta
dolayısıyla namaz vakitlerinin belirlenmesinde ve İslam dünyası için önemi olan
kıble yönünün belirlenmesinde, gölge boylarının ölçülmesinde kullanılıyor. Eğer
sizde bir gün usturlap kullanmak isterseniz temel astronomiyi bilmeniz
gerekmekte, maalesef usturlap bir bilgisayar gibi tek başına tüm hesaplamaları işlemleri yapamıyor.
Gelin
usturlabın tarihi serüvenine devam edelim. 8. Yüzyıldayız. Müslüman bir alim olan Dımaşklı Fezârî
ilk defa usturlap yapıyor, lakin ne yaptığı usturlap ne de onu anlattığı kitap günümüze ulaşabiliyor. Günümüze ulaşan ilk kitap ise ünlü matematik ve astronomi alimi, cebirin babası Harizmi'ye ait.
Günümüze ulaşmış en
eski usturlap ise Bağdat usturlabı. Fakat Irak’taki savaştan sonra kaybolmuş.
Umarız tamamen kaybolmamıştır ve hala güvenle bir yerlerde korunuyordur.
Üzerinde tarih bulunan en eski usturlap ise yukarıda fotoğrafını görmüş olduğunuz Nastulus’a
ait bu usturlap. 928 senesinde yapılmıştır.
1000
senesinden önce yapılmış en güzel usturlap ise Biruni’nin de dostu olan el-Hucendî’ye
ait. Üzerinde kalp, at, gülücük, kuş ve aslan figürleri bulunmakta.
Fotoğraflarına
ulaştığımız bir diğer usturlap ise Resuliler hanedanından Sultan Melik
el-Eşref’e ait. 1291 yılında yapılıyor.
Hepimize iyi bayramlar!
Usturlabın
parçalarını merak edenler şuraya tık: https://www.youtube.com/watch?v=2IwpjkeuOwg
Eğer bu konu ilginiz çektiyse usturlabın edebiyattaki yeri konulu şu ilginç yazıyı da okuyabilirsiniz.
Bu
yazıda yararlanılan kaynaklar:
İslam
ansiklopedisi http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c42/c420145.pdf
Süleyman
Ertan Tağman’ın “Mustafa İbn Ali el-Muvakkit’in Usturlap Risalesini “ incelediği tezi