Ohmmmmmm.

     Bir kere tarihte serüvene başladıysanız karşınıza neler çıkacağını hiç bilemezseniz. Bazen bir metinden yola çıkarak bir medeniyetin tüm birikimini az çok anlayabilirsiniz. Bu durumu bugünkü medeniyetlerde anlamak çok zordur. Günümüz dünyası bize her alanda bir uzmanlık sunuyor. Dolayıysa tozlu sayfalara gömülü,  arkasında gizli bir metin olan olaylarla karşılayamıyoruz. Gerçekleşen her olayı, bulunan her bulguyu çağımız  en önemli özelliği olan tekdüzelikle açıklıyoruz.

    Mitolojik ve dini düşüncelerden arındırılmış bir bilimsel yöntemden bahsediyorum. Her ne kadar bugün bilimsel bilgi de hücrenin en içine kadar ve uzayın en derinliklerine kadar bilgimiz olsa da 'sade' veya diğer bir tanımla "bilim çağı" bilgisine sahibiz.

     Tarihte insanın bilgisi günümüze nazaran hep sınırlı olmuştur. Modern çağa yaklaştıkça insanın bilgisi artmış ve insanlar bilgi de uzmanlaşmaya gitmiştir. Peki, tarihte insanın bilgisi nasıldı? Bir düşünürün dediği gibi; "İnsanlık tarihinde önce mitoloji, sonra din ve şimdi de bilim hakimdir." Bu sözü ne niyetle söylediğini bir yana bırakırsak ilk dönem insanlık tarihinde insan zihninin daha çok mistik inançlara sahip olduğunu anlarız. Bilgisi daima mistik inançlar ile süslenmişti.

     Bu durumun en güzel örneklerinden birisi ise Hint medeniyetinde ilk dini metinleri olan Vedalardır. Bilgi veya açığa çıkmış bilgi anlamına gelen Vedaların ilk metni M.Ö. 500 senesinde ortaya çıktığı düşünülen Rig Veda'dır. Bu metin dini törenlerde, ayin olarak kullanılan sözlerden oluşan bir ilahidir. Yaratılıştan beri var olduğuna inanılan bu ilahiyi sizler için bu ay seçtik ve insanlık tarihinde "mitolojik" bir ilahi dinleme imkanı sunmaya çalıştık. İlgilisine duyurulur.

*Ohmmmm: İlahiyi açtığınız an tanıdık bir nida ile karışılacaksınız. Gününüz bir Veda'nın bu ilahiyi dinlediğinde bulduğu huzurla dolsun!

* Meldanur Paksu- Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü