21 Şubat 2017

Sonsuzluk Teorisi

Mathematics, rightly viewed possesses not only truth but supreme beauty.
Doğru görüntülenen matematik, yalnızca gerçekliği değil, üstün güzellikleri barındırır.
Bertrand Russel



Srinivasa Aiyangar Ramanujan (1887-1920)
1914’te Hindistan’da kendi çabalarıyla matematikte yol kat eden Ramanujan birçok okula çalışmalarını gösterir ve evini geçindirmek için iş ister. Diploması olmadığı için her okuldan olumsuz dönüş alan Ramanujan sonunda liman işletmesinde yazı kâtibi olarak kabul edilir.
Ramanujan dünyadaki her şeyde düzen olduğunu ve bunu matematik ile görecelendirmeyi sevmektedir ve Tanrının düşüncesini ifade etmiyorsa denklemin bir anlam olmadığını düşünmektedir.
Çalışmaları yayınlamak ve ilerlemek isteyen Ramanujan’ın Hindistan’ın dışına çıkması şarttır ve Brahman olduğu için zor bir karar vermelidir. Hedefinin peşinden gitmeye karar veren R. İngiltere’ye yazılan mektubuna karşılık davet alıp Cambridge’de Prof. Hardy’in yanına gider. Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşayan Ramanujan önemli bir deha olduğunu göstermektedir.
Üniversite bahçesinde Newton’un elma ağacı ve John Littlewood’un ‘’En büyük bilgi sıklıkla en mütevazı köklerden doğar.’’ sözü ile karşılanır. 
Kalın ciltleri dolduran çalışmalarını gören Prof. Hardy şaşkınlığını gizlemez fakat Ramanujan’ın bunları istediği gibi yayınlanabilmesi için hepsinin ispatı gerekmektedir. Bu onun alışık olmadığı bir alandır ve hocasının yardımıyla önemli bir dergide ispatı yayınlanır. Newton ile kıyaslanan Ramanujan geride bıraktıkları ve hedefleri arasında gelgitlerle devam ederken bölüntüler konusunda yoğunlaşır ve bulunması imkânsız denen bir formül ortaya atar.
Şaşırtıcı başarısıyla Kraliyet Cemiyeti Üyeliğine kabul edilir.



1976’da son yazdığı çığır açıcı formüllerin olduğu defter bulunmuştur. Bu formüller kara deliklerin davranışlarını anlamak için kullanılmaktadır.
Matematik dünyasına önemli keşifleriyle yön veren Ramanujan hakkında yapılan The Man Who Knew Infinity (2016,Birleşik Krallık) orijinal adıyla bilinen Sonsuzluk Teorisi bu ayın filmi olsun. Ayrıca yönetmenliğini Matthew Brown ve başrolleri  Dev Patel (Srinivasa Ramanujan),  Jeremy Irons (Prof. Hardy) ‘un oynamıştır.
Meraklısına David Leavitt'in Ramanujan hakkında The Indian Clerk kitabını yazmıştır.
*Sevgili okuyucularımız hazırladığımız Kültür Hapı serisinin içerdiği bölümleri bundan sonra ayrı ayrı yayınlamaya ve önerilerimizi bu şekilde devam ettirmeye karar verdik. Bizi okumaya devam edin :)

*Mevlana Sırtlı- Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi- Bilim Tarihi Bölümü






15 Şubat 2017

Tarih Bizi Nasıl Yazar?


      Bugün sizinle Fizik Tarihi dersimizde öğrendiğimiz iki hükümdardan bahsetmek istiyorum. Birini adı 21. yüzyılda bile bilim tarihini birazcık araştıran herkesin karşısına çıkar ve hayırla yâd edilir. Diğerinin ismini ise bugün ilk defa duydum ve tekrar yazabilmek için bile notlarımı kontrol etmem gerekti. Bahsettiğim ilk hükümdar 813-833 yılları arasında hüküm sürmüş olan Abbasi halifesi Me'mun. Küçük yaşlarından itibaren sarayda eğitim gören ve Arap dilinin inceliklerini öğrenen Me'mun döneminin değerli hocalarından da dersler almıştır. Kardeşi Emin ile yaşadıkları iktidar kavgaları ve çıkan isyanlar sebebiyle özellikle Bağdat çok yıpranmıştır fakat Me'mun hilafeti süresince Bağdat'ı ilim  ve kültür merkezi haline getirecek çalışmalar yapmıştır. Bunların başında da halife Cafer el-Mansur döneminde tercüme bürosu olarak temelleri atılan Beytü'l-Hikme (Hikmetler Evi)'nin geliştirilmesidir.

14 Şubat 2017

Bizim Hermes

+Oğlumuz ne iş yapıyor?
-Efendim ben bilimleri, yazıyı bulan adamım.
+Gece gece icat çıkarma başımıza, bilim karın doyurmuyor, paradan haber ver sen.
Ve HERMES ağlayarak odadan çıkar…
Bu yazımda gözü yaşlı Hermes’in aslında ne kadar önemli bir kişilik olduğunu anlatacağım. Evet efendim kimdir bu Hermes? Ne iş yapar?

4 Şubat 2017

Kültür Hapı - Şubat'17


Aşk Hastalığına Tedavi Kitabı

Tarih hakikaten ilginçliklerle doludur. Tarihle ilk karşılaşmamız genellikle ‘siyasi tarih’ ile olmaktadır. Siyasi tarihte de şüphesiz ilginçlikler vardır. Fakat tarih ile biraz daha uğraşınca ‘kültür tarihi’nin bize sundukları şüphesiz daha ilginç olduğu fark edilecektir. Peki, “bilim tarihi” nedir? Bilim tarihi, bizlere siyasi ve kültürel tarih alanlarındaki ilginçliklerin de ötesinde aklımızı zorlayan “bu kadar da olur mu?” dedirtecek şeyler ile karşımıza çıkmaktadır. “İslam Tıp Tarihi” alanı da bunların başında gelmektedir. Nasıl mı? Bir örnek ile bu düşüncemizi pekiştirelim.