4 Kasım 2016

Kültür hapı- Kasım'16


Bilim Tarihi Alanında Önemli Kitaplardan: İslam Tıp Tarihi



Haberiniz olsuuun…


Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın “İslâm Tıp Tarihi” üst başlığı ile ikinci baskısını yapan kitabı raflarda!  İlk baskısı 2004 yapılan İslâm Tıp Tarihi kitabı yazarın ön sözünde belirttiği gibi ilk baskısından bu yana 12 yıl geçmesine rağmen Türkiye’deki Tıp Tarihi alanında çalışmalarının yetersizliğinden dolayı,  eski baskısı üzerinde bir değişiklik yapılmadan tekrar basılmıştır.

Eser, İslam’dan önceki döneme dair Mısırlılar, Mezopotamyalılar, Hintliler ve son olarak İslam tıbının en çok etkilendiği Grek tıbbı temsilcilerinden Hippokrates, Dioskorides, Galenos gibi önemli isimlerden bahsederek başlamış, daha sonra da Çin, Uygur ve Bizans tıp birikimine dair genel bilgiler verilmiştir.

İlk bölümü İslam öncesi ve ilk İslam dönemi merkezli olarak ele alınmış, ikinci bölümde ise “İslam’ın Doğu Bölgesinde Tıp” başlığı altında ilk dönem çevirilerinin, sistematik çeviri faaliyeti yapan Beytü’l-Hikme’nin daha sonra ise yükselme döneminde Razi’nin tıp anlayışı incelenmiş ve  tıp tarihinde bir milat olarak kabul edilen İbn Sina tıbbının incelenmesi yapılmıştır.  “İslam’ın Batı Bölgesinde Tıp” bölümünde ise Kuzey Afrika ve Endülüs tabipleri incelenmiştir. Buradan ismi özellikle söylenmesi gereken Zehravi’nin ve onun muhteşem cerrahi aletleri üzerine yazma eserlerden örnekler bulunmaktadır.

Akdem yayınlarından çıkan kitap tıp tarihi alanına meraklıları bekliyor!



1984'ü Sevenlerin Kaçırmaması Gereken Distopya Örneği: Cesur Yeni Dünya








Kuluçkadan çıkan insanoğlu, uykusunda şartlandırıldı. Evet artık herkes, herkes içindir ve doğum yapmak kesinlikle yasaktır. İçinde yaşadığımız dünyayı unutun! Tek tip ama kusursuz bir dünya düzenine merhaba demeye hazır olun. Huxley’in cesur yeni dünyası belki de gelecekte bizi bekleyen dünyamızdır. İnsanoğlu bilimde ne kadar ileri gidebilir ? Ne kadarına cesaret edebilir? Anne demek ne kadar müstehcen olabilir? Tüm bu soruları kusursuz bir şekilde yanıtlayan Huxley’in bu mükemmel distopya eserini bir solukta okuyacağınızı garanti ediyoruz. 



Kimler Başarıya Ulaşır Sorusuna Cevap Niteliğinde Bir Film Sonsuzluk Teorisi


1887 yılında doğan ve  modern dünyanın kabul edemeyeceği bir bilim anlayışına sahip olan bir Hintli, Srinivasa Ramanujan. Onun etkileyici başarı öyküsü bize ihtiyacımız olanın kendine güven, çalışma azmi olduğunu hatırlatıyor. Kendini hayatı boyunca sayılara ve motiflere yakın hisseden Ramanujan’ın matematik alanında bir deha olduğunu çalışma defterlerindeki eşsiz denklemlere bakan herkes anlıyordu fakat onun tek bir eksiği vardı, bir diploma! Peki işsizliğin kol gezdiği savaş yıllarında diplomasız birine kim iş verir? Peki diploması, ünvanı ve parası olmayan biri hem Cambridge’de matematik eğitimi alır hem de Royal Society’nin bir üyesi olur desek ne dersiniz? Gerçek yaşam hikayesine dayanan bu filmi izlerken şunu unutmayın Ramanujan’ın denklemleri günümüzde karadeliklerin hareketlerini anlamak için kullanılıyor ve Ramanujan’ın Tanrı’dan ilham alarak bulduğunu söylediği denklemleri yazdığı defteri eğitim aldığı üniversitede Newton’un not defterinin yanında. Belki de bazen ilhama inanıp peşinden gitmeliyiz.


Sokaktan Sahneye Light in Babylon


İstanbulda yolları keşisen 3 müzisyenin muhteşem birlikteliğinden bahsedeceğiz bu ay. Light in Babylon isimli bu grup kendilerine has söz ve müzikleriyle insanı ilk duyduğu andan itibaren büyülüyor.  Michal Elia Kamal İran asıllı, kendisi gruba ses veren ve sözleri yazan kişi. Gitarıyla eşlik eden Fransız Julian Demarqu ve onlara santuru ile eşlik eden bir Türk, Mete Çiftçi. Üç farklı etnik yapı, üç farklı kültür ve ortak bir dil: Müzik. Genelde şarkıları İbranice söyleyen Michal kendine has duruşu ile söylediği müziği yaşadığını fark ediyorsunuz. Santur’un ruhu dinlendirici sesi ise ayrı bir huzur veriyor. Gruplarına Light in Babylon ismini verirken Babil kulesi zamanında insanlar farklı dil konuşuyor lakin ortak dilleri olan müzik onları bir araya getirmesinden etkileniyorlar. Müziği ise insanların durup farklı bir yöne baktıları bir ışık olarak gördükleri içinde isimlerinde kullanıyorlar. Sokakta başlayan maceraları ve kendilerine özgü etnik tarzları Avrupa turneleri yapmalarını sağlıyor.

Sitelerine buradan ulaşabilirsiniz: http://www.lightinbabylon.com/




Light in Babylon- Hinech Yafa



  Light in Babylon- İstanbul





Bilim Serüvenimizin Dergisi Bilim ve Teknik’ten 50. Yıla Özel Sayı




Ebeveynlerinizle yaşıt bir dergi yayını, 50 yıldır Türk gençlerine sunulan bilimsel, teknolojik, pozitif bilimler temelli araştırmaların yapılıp bazen merak uyandırıcı bazen merak giderici yazılarıyla kendisini okutturan Bilim ve Teknik bu ay 1967 Ekim tarihli ilk dergisini de okuyucuya sunmuş. 1967'nin ilk Bilim ve Teknik dergisi M.K.Atatürk'ün 'Hayatta en hakiki mürşit ilim ve fendir.' sözüyle başlamış ve içerik olarak uzay, doğa olayları, önemli bilim insanları anlatılmış. 50 yıl öncesinin gündemine, gençlere yönelik bir dergiyle bakmak oldukça keyif verici. Ayın görünmeyen yüzünün Zond-3 aracıyla gözlenmesi, iniş takımı yerine hava yastığı olan uçak modelinin icadı ve 3 boyutlu sinemanın çekilmesinin heyecanı gibi günümüzde basit kabul edilen teknolojik gelişmelere yer verilmiş. Ayrıca ilk bilim insanları bölümünde bir Türk bir yabancı paylaşması da milli ve evrensel bilgilendirmeye ilk günden beri kıymet verildiğini gösteriyor. 587.sayıda, nostalji yaprakları bölümüne ilk sayılardan önemli birkaç başlıkyeniden seçki olarak eklenmiş. İlay Çelik Sezer'in de dediği gibi bu 50 yıllık içerik, ülkemizdeki bilim anlayışının ve kültürünün zaman içindeki değişimine ilişkin ipuçları veriyor.